Oruç tutmak istiyorum ama zor geliyor diyenler, bir haftadır kış soğuğunda aç susuz ve yaralı olarak enkaz altında kalan ve Allah’ın kendilerine dayanma gücü verdiği o sağ çıkartılan kullara bakmalı. Çocuk hatta bebekler çıktı enkazlardan, sapasağlam. Sıcacık evlerde ve canı malı evi yurdu ailesi her şeyi yerli yerinde ve iftarda bir kaç çeşit yemek varken altı üstü yarım gün aç durmak nere, savaşta bombalar altında veya depremde enkazda günlerce aç susuz durmak nere..
Namaz kılmayı düşünüyorum ama abdest zor geliyor diyenler, buz gibi havada yıkıntılar arasında buz gibi suyla abdest alıp karton üzerine namaz kılan musibetzede ve çeşitli yardım ekiplerine, veya enkazdan yaralı çıkartılan çocuğun namazlarım geçti diye ağlamasına bakmalı..
Zekât ve sadaka vermeye korkanlar, dükkanını evini arabasını depremzedelere tahsis edenlere veya ineğini satıp hibe eden nineye bakıp ibret almalı..
Tesettürü ve abdesti namazı düşünüyorum ama alışkanlıklarıma ojelerime makyajıma süsüme vs veda etmek zor geliyor diyenler, enkaz altından kurtarılırken, o can pazarında bile, dışarıdan başörtüsü isteyen yaralı annemize bakmalı..
İyilik yapmak istiyorum ama sadece kanımdan olanlara yapmak geliyor içimden diyenler, dili kavmi memleketi bambaşka envai çeşit insanın nasıl da hiç tanımadığı musibetzedelere yardıma koştuğuna bakmalı..
Mal birikim kariyer ile kafayı bozanlar, abi bizde ekmek var diyerek yardım ekibinin uzattığı ekmeği almaya utanan gönlü tok çocuğa bakmalı. Sokakta kalmış felakete uğramış ama yine de tamah etmiyor. Veya Afgan’dan Açe’liye Kürt’ten Çeçen’e Türk’e Pak’tan Zenci’ye nice beldedeki nice kendi perperişan olduğu halde elde avuçta ne varsa elden ne geliyorsa yardım için didinen Ummeti Muhammede bakmalı..
Bu dediklerim savaş olan beldelerde de aynen ve fazlasıyla geçerli. Nice müslüman nice zarurete zorluğa rağmen ibadetlerden geri durmuyor.. Allah hepimize hidayet etsin..
L.A.