https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/derse-namaz-arasi-1713328
Gördüğümüz Cumhuriyet gazetesi haberinde çocukların somut düşündüğü, soyut düşünce daha geç geliştiği gerekçesiyle Din ve Ahlakın 12 yaştan evvel aşılanmasına karşı(?) çıkılıyor.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/olaylar-ve-gorusler/ogrenci-andinin-oykusu-1120068
Burada da cumhuriyetin ilk yılları ve “Öğrenci Andı”nın hikayesi anlatılırken, öğretmenlerin tam bir disiplin üzere ve çeşitli ritüelleriyle beraber andı çocuklara ezberletmesi talimatı ve öyküsü naklediliyor. Ve talimatta çocukların And içindeki soyut kavramlara iyice “Nüfuz” etmelerinin(?) sağlanması emrediliyor, ve çocukların andın mânâsına “Zaman” içinde(?) vakıf olacakları temenni ediliyor.. Linkteki yazıyı dikkatle okuyalım.. Yani o soyut kavramları anlamasalar da senelerce zoraki okuyup duracaklar bir tekerleme gibi, ta ki ileride anlarlarmış nasılsa..
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/cocuklar-felsefe-yapmayi-ogreniyor-283112
Burada da “Çocuklar için(?) Felsefe” bahisli bir Cumhuriyet gazetesi haberi var..
Aslında her şey çok açık. Yoruma gerek bile yok. Ama iki çift kelam etmeden geçemedim;
Çocukların tâ 12 yaşlarına kadar Dinin ve Ahlakın talim terbiyesine, çarpıttıkları gelişim psikolojisi verileriyle sözde bilimsellik kılıfıyla süsüyle karşı çıkan Cumhuriyet gazetesine soruyoruz; küçücük çocuklar senelerce resim ve heykeller karşısında ne mânâya geldiğini bilmeden çeşit çeşit “Ritüeller” yapınca, ve ne mânâyâ geldiğini bilmedikleri andı “Ezberlemek” ve “Cırılarak” okumak zorunda bırakılınca, veya yine ne anlama geldiğini bilmedikleri sadece “Ezberledikleri” felsefi terimler sevdirilmeye çalışılınca iyi; Din ve Ahlakın talim terbiyesi mi kötü? Anlıyorum karın ağrınızı.. Bir gün herkes de anlayacak..
Levent AKINCI

