Bilim de Örf de Sanat da Din ile terbiye edilir. O mihenk ile istifade edilir bunlardan.
Sadece Felsefî Akıl ve düz Mantık ve Bilim ile, Ahlak ve Hukuk arasında hiç bir alaka yoktur!
Nakle, Vahye iman edilmeyip de Akıllara bırakılırsa hayat, akıl akılı nefs nefsi beğenmez. Her kafadan bir ses ve anarşi kargaşa yani.. Herkesin kendi hevâsını ilah edindiği ve domuz ve maymun sürüleri gibi (hatta onlarda bile bir düzen nizam vardır bir şekilde, daha da beter) bir sapkın hayat..
Veya bir kaç zındığın tâğutun üç beş lider veya parlementerin keyfine, hevâsına göre hükümler yasalar uydurulur, bir sidikli bir başka sidikli için rab olmuş olur. Kulun kula kul olması yani.. Düşün, sen de kulsun onlar da. Ve o birileri senin hayatına dair hükümler, emirler ve nehyler, yasalar ve yasaklar “uyduruyor”..
Demokrasi, Sosyalizm, Komünizm vs.. Allah’ın hükümlerini reddedip beşer işi yasalarla yönetmenin olduğu bu ideoloji ve rejimlerin hepsinde de bir şekilde liderlere, partilere ve parlementerlere aklını, iradeni “Kiraya” veriyorsun..
‘Dine gerek yok aklı bilimi dinle’ diyen veya benzer herziyatı dillendiren ateistler deistler agnostikler bilmeli ki; bir akıl ensest, pedofili, zoofili, lgtbi gibi sapkınlıklar için veya cinayet, yalancılık, dolandırıcılık, cimrilik gibi günahlar için sapıklıktır zulümdür diyebiliyorken, öbürü hayır canım ne var ki bunda bunlar normal şeyler olmalı diyebiliyor; bir diğeri kararsızım her fikre saygılıyım diyebiliyor; bir başkası çıkıp efenim ensest vs sapkınlık ama eşcinsellik kalabilir mahsuru yok diyebiliyor.. Herkes bir şey diyecektir o durumda.. Vahiy olmadan Ahlak da Hukuk da felç hatta hiç..
“Kime göre neye göre” suali karşısında bütün beşer ürünü dinler, ideolojiler, rejimler apışıp kalmaktadır. Evvelki makalelerimizde temas etmiştik buna.. Sonda adresini yazdığımız yazıları tavsiye ederiz. “Zirve ve Çukur” ve “Fareler ve İdeolojiler” başlıklı yazılarımız ve linkini verdiğimiz diğer makalelerde çok mühim malumat mevcuttur. Kadrin bilene..
Bilime, Sözgelimi matematiğe göre yalanla aldatmayla veya hırsızlıkla vs haram yolla kazanılan bin para helal yolla kazanılan on paradan çoktur. Oysa vahye göre; o on para bereketlidir, veya zekat bereket, ticaret helal, faiz haram ve ziyandır..
Meselâ tıbba göre evlendiğin kadın da bir ettir onun annesi de aynı şekilde etten deriden oluşur, ikisi ile de cima etsen cinsel ilişkide bulunsan belki tıbben hiç bir sorun yoktur.. Hakeza daha çirkin hallerden daha sapkın işlerden de misal verilebilir. Sapkınlıkları ve zulumleri, Fıtrat ve Şeriat kabih görür, “Günah” der, çirkin işler olarak adlandırır, tiksindirir; Bilimsel olarak ise sorun yoktur, daha doğrusu bilimin ve bilim adamının diyecek sözü yoktur. Bilimle ilgili bir durum değildir bunlar. Bilimin dilsiz olacağı şeylerdir.
Günah demişken. Küfr Şirk en büyük günahtır..
Evet, biz müminler iki sebeple sapkınlıklardan ve zulumlerden tiksinir sakınır ve o cürümleri işleyenlerle mücadele ederiz; FITRAT ve ŞERİAT.. Yani bir; hilkatimiz, yaradılışımız, tabiatımız, mizacımız gereği yeryüzündeki tüm sapıklık ve zulumlerden tiksiniriz, nefret ederiz, sakınır ve sakındırırız. İkincisi; Vahiy yani Şeriatımız bize neyin adalet neyin zulüm, neyin sapkınlık neyin mübah olduğunu beyan etmiştir.
Ve “EMİR de YARATMA da O’nundur” diye buyrulduğu üzere, temiz yaratma yani beni Âdem ve Âlem yani “Kevnî Âyetler’ de; Din Şeriat, emir ve nehiyler yani “Kelâmî Âyetler’ de, her ikisi de ALLAH’ındır..
Evet, vicdanın gölgesinden ayrılmış bir mantığa ve bilime göre muhtaç bir yakınına, akrabana, komşuna, yetime öksüze ikram etmen ile sadece cüzdanını inceltir kasandan azaltırsın, giderler hanesini kabartmış olursun. Vaktini ve malını ve enerjini harcamış olursun.. Veya bir kediye bir tas su bir lokma yemek vermek yüktür masraftır.. Salt mantığa göre anneni babanı huzurevine bebeğini yetimhaneye yollamak çok mantıklıdır.. Salt mantıkla hareket eden insanların şerefi namusu raconu töresi ilkesi değeri olmaz. Evet, “Değerleri” olmaz. İnsanlıktan çıkarlar.
Efenim falanca da dinsiz, bilimperest ama şöyle iyilikleri var böyle iyilikleri var.. Olabilir kardeşim. İyi ki de o iyilikleri de var bari. Bir insan isterse dinsiz kafir olsun, bir kısım iyi haller onda olabiliyor ve bu, onun fıtratının tamamen tahrib olmadığının ve evvelki şeriatın ve örfün, kültürün ondaki muharref kalıntılarının kırıntılarının göstergesidir. Bazı dinsizlerde bazı iyiliklere şahit olabiliyoruz, veya bazılarının bir kısım sapkınlıklara bulaşmadıklarını görebiliyoruz, bilhassa islam ülkelerinde. Ha iyi ki de bir kısım sapıklıkları normal görmüyorlar. Ama bilmeliler ki, dürüstçe kabul ve itiraf etmeseler de hâlâ daha taşıdıkları bir kısım “Değerler”in kaynağı “Fıtrat” ve “Din”dir. “Akıl”la bilimle mantıkla zerre ilgisi yoktur..
Değerlerde kaynak “Kültür” diyorlar bazı sosyologlar ve psikologlar, onu da şekillendiren esas kaynak bahsettiğimiz iki mefhumdur.. Bilim ve Mantık falan değil..
Bu güruhun bazısı da diyecekler ki efenim iş “Vicdan”da(?).. Arkadaş vicdan merhamet insaf; mantıklı ve bilimsel mefhumlar değildir! Biz de onu anlatıyoruz burada işte! Hangi vicdan? Hangi hareket vicdanlı hangisi değil? Kime göre neye göre?.. Ve diyorlar ki “İnsan olmak lazım”(?).. “Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik” sloganı gibi bir ucuz laf bu da.. “Ateizm ve Sebepleri” başlıklı yazımızda da söylemiştik; Masonların ve İttihatçıların ve çoğu ideoloji mensubunun diline doladığı “Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik” sloganları yuvarlak ve içi boş, nereye çeksen gelir sözcükler sadece. Hak bir mihenk olmadıkça, sadece halkın uyutulmasında uyuşturulmasında en çok kullanılan klişeler bunlar..
Hulasa hiç bir iyilik bilimsel değildir. Kötülükten kaçınmak da öyle..
Ve Ahlak ve Hukuk bilimsel değildir, bilimle ilgisi yoktur. Ahlak ve Hukuk Akılla ‘Bulunmaz’, vahiyle bildirilir ve akılla ‘Bilinir’. Fıtratta hilkatte vardır temizlik iyilik, ama o kuvveyi fiile çıkartacak olan şey, tabiri caizse potansiyeli kinetiğe çıkartacak şey Vahiy’dir, Akıl da bunda, Nakli idrak edip iman ve amel etmede olmazsa olmaz bir vesiledir, araçtır ama başıboş veya amaç değildir..
Evet İnsan temiz doğar. Fakat iyilikler de tıpkı yetenekler gibi; onda adeta keşfedilmemiş ve işlenmemiş maden gibidir.. Fıtrattaki iyiliği ortaya çıkartan ve işleyen şey Vahydir.. Bunu reddeden, hayvan gibi olmaya hatta daha aşağı bir seviyeye talip olmuş olur.. Gelişim ve Öğrenme psikolojisi de bunu tasdik eder. Her şey önceki nesillerden öğrenilir ve ilk insana kadar gider bu zincir. O’na yani Adem Aleyhisselâma da sonraki Nebilere de Vahiy ile ögretilmiştir iyi ve kötü..
Kısacası bizler gayba iman ediyoruz, ve gaibden ve gökten nuzul buyrulan vahye ve şeriata tabiyiz, fıtratımız böylece kâmil mânâda kuvveden fiile çıkıyor. Allah’ın hükümlerine tabiyiz. Allah’a kul Resulullah’a ümmetiz. Ve herkesin “Elçiler doğru söylemiş” diyeceği ama son pişmanlığın fayda vermeyeceği o günden önce doğru yola sevk olunduğumuz için Allah’a şükrediyor ve ebedi hidayet diliyoruz.
Levent AKINCI
Psikoloji Evrimi Çürütüyor
Dünyaya Çıplak Geliyoruz! Eee?
zirve ve çukur
Ateizm ve Sebepleri
Fareler ve İdeolojiler
Psikoloji mi İdeoloji mi ?
İDEOLOJİLER VE SİNEMA