Ben 1742 yılı Üsküdar kadısından yaklaşık 300 sene sonra yaşadım. Ama o devri neredeyse gün be gün biliyorum; mahkemeleri, konuları, şahitleri, tarafları, olayları, hükümleri ve Üsküdar sokaklarını, mahalle isimlerini, vakıf isimlerini, eşrafı mahalleliyi vs.. Şeriyye Defteri elimizde çünkü.. Tarih Yüksek Lisans Tezim..
https://youtu.be/_rvwdOH8hMM
Sözlü rivayete gelirsek.. Mesela, bizler hiç birimiz Cumhuriyetin ilk yirmi yılını görmedik. Babalarımız dahi görmedi. Bazılarımızın dedeleri bile o devre yetişmedi.. Ama bütün olayları, Şapka kanunu zulmünü, İdamları, Mushaflar ve Arapça ve Osmanlıca eserlerin yasaklandığını ve imha edilmemesi için çoğu müslüman tarafından gömüldüğünü, sandıklarda çatı aralarında şurda burda saklanmak zorunda kalındığını, yolda ihramı tesettürü çarı ile giden kadınlara polisin askerin durdurup müdahale ettiğini, Ezanın değiştirilmesini vs vs.. Hepsini tek tek biliyoruz. Çünkü canlı şahitler olan her birimizin dedesi ninesi yani halk, mütevatiren aynı şeyleri nakledip durdu. Babalarımız annelerimiz de aynı şekilde mütevâtiren bizlere nakletti.. Biz 60ları bile görmedik hatta 70leri. Ama ta 30ları bile biliyoruz..
Aptala anlatır gibi anlattım.. Bilâteşbih; hadis rivayetlerini ve nasılını soran ve nasıl olur da Asrı Saadet’den iki yüz sene sonra gelen muhaddisler hadis toplar nasıl güvenecegiz diyen ve çoğu da Yeşil Kemalist olan Hadis düşmanı zındıklara iletin bunu..
Hadis ve Eser düşmanları
Levent AKINCI
Psikolojik Danışman/Tarihçi