Bildiğimiz gibi, Kuran nuzul olmadan evvel cahiliyye Mekke’sinde Resulullah Aleyhisselam haricinde sadece bir kaç kişi vardı Hanif din üzere olan. Bunlardan biri de Zeyd bin Amr Radıyallahuanh idi. Şöyle dua edermiş;
“Allahım! Şahit ol ki ben İbrâhim’in dinindenim”
“Ey Allahım, ey İbrâhim’in ilâhı, dinim İbrâhim’in dinidir”
Hakkında tafsilatlı malumat için İslam Ansiklopedisi’ne bakabilirsiniz.
Seneler sonra bir gün Zeyd’in oğlu Saîd Radıyallahuanh Ömer Radıyallahuanh ile birlikte Resûlullah Aleyhisselâm’ın yanına gitmiş ve şöyle sual etmişti, “Eğer babam size erişebilseydi iman ederdi, onun bağışlanmasını dileyebilir misiniz?”. Resûlullah Aleyhisselâm da “Elbette onun için istiğfar ederim, o tek başına bir ümmet olarak haşredilecektir”.
İşte o Zeyd, Radıyallahuanh, zaman zaman Kâbe’yi kıble edinerek, “ALLAHIM! SANA İBADET ETMENİN EN İYİ YOLUNU BİLSEYDİM ÖYLE İBADET EDERDİM, NE YAZIK Kİ BİLMİYORUM!” diye dua eder mazeret beyan edermiş.. Ne kadar hazin ve asîl..
Onun ayrıca belirli vakitlerde Kâbe’ye yönelerek namaza benzer bir ibadeti yerine getirdiği zikredilmektedir. Ellerini yere koyarak üzerlerinde secde edermiş. Bildiğimiz namaza benzer ama belli ki tam olarak aynısı değil. Çünkü henüz din nuzul olmamış idi, bu gibi fetret insanları ibadetleri ve bilhassa şeklini bilemezlerdi. Belki evvelki haniflerden belki muharref semavi din mensuplarından vs taklitle bir takım ibadet ve dualar ile yetinmek durumundaydı. Ne kadar hazin..
Belki hiç kimseden doğru düzgün Tevhid tebliği ulaşmamış kendilerine, ama Varaka, Zeyd, Bahira, Selman gibi bir azınlık; her birinin ayrı bir hikayesi var; ve neticede Hanif olmayı ve İbrahim Aleyhisselam gibi tek başına birer ümmet olmayı tercih etmek nasib oluyor..
Ve günümüzde nice zındığımız var ki, ap açık Tevhid ve Şeriat kendilerine tebliğ ediliyor da yine dönüp küfrü şirki fıskı tercih ediyorlar. Nice zındığımız inandığını iddia ediyor ama namaza yanaşmıyor. Allah’ın rızasına rahmetine eriştirecek bütün ibadetler ve nasıl yapılacakları tüm ayrıntılarıyla biliniyor, kimse Zeyd Radıyallahuanh’ın o fetret devrinde değil yani. Ama ortada namaz kılan da yok fukara doyuran da zekat veren de..
Resulullah Aleyhisselam’ı görmedik ama İslâmın ve geçen asırda yok edilen Hilafetin göbeğinde doğup büyüdük ve buna rağmen bazı mirasyedi mankurtlarımız tuğyana küfre ya da fıska yöneliyor..
Kimi var ki nasipli bahtlı, ta Amerika’da Avrupa’da iman ediyor, Hak Hakikat uğruna yollara düşüyor bilâteşbîh Selman gibi, Hak ehlini gözetiyor Bahira gibi Varaka gibi.. Kimi de kör ve nankör oluyor İbni Selul gibi..
Hep derim; devir öyle bir devir ki; bazen meyhaneden Eric Breininger’ler Dudayev’ler Malcolm’lar, medreseden tekkeden de Kadirov’lar Cüppeli’ler Islamoğlu’lar çıkıyor..
Levent AKINCI
https://islamansiklopedisi.org.tr/zeyd-b-amr
Kategoriler
Hanîfler ve Zındıklar
