Malumdur ki evvela Asrı Saadet ve Hulâfâi Raşidîn, bilâteşbîh sonra da Emevî, Abbasî, Osmanî hilâfetiyle Arz’da 13 Asır kadar cihangir bir İslam Devleti hakimiyeti olmuştur. Sonra da Laik tuğyan devri gelmiştir.
Halife sultanların ve şeyhulislamların, kadıların, müftilerin, müderrislerin olmadığı bir fitne asrındayız.. Her köşe başında bir allâme(!), altı üstü youtuber vaiz nice cahil, birer alim edasıyla ahkam keser oldu. Üç beş bin reyting kırk elli de yorum oldu mu, körler sağırlar birbirini ağırlar ve şıracının şahidi bozacı kaabilinden; değmeyin muctehid beylerimizin keyfine!? Hastalar hasta!. Allahın dinini hevalarına alet ediyorlar, nefsî hevâî sâiklerle rastgele tekfirlerde bulunuyorlar, kişisel bazı gerekçelerle toplum düşmanı olan anarşist ve komünistler gibiler adeta..
Kimisi, dünyadaki cümle İslam akvâmını toptan tekfir ediyor; kimisi Irak, Afganistan, Kafkasya, Bosna, Moro, Açe, Somali, Mali, vs beldelerde cihad etmiş olan ve eden, veya tağutların zindan ve işkencelerinde bedel ödemiş asrın nice gazilerini şehidlerini ve alimlerini tekfir ediyor; kimi daha da haddi aşıp tarihe dil uzatıyor cümle halef ulema ve umerayı tekfir ediyor, kiminin salyası selefe dahi uzanıyor.. Derken de hızını alamayıp modernist deist ve ateist oluyor, batini oluyor, bazısı itirafçı gammaz oluyor, çeşitli suretlerde irtidat ediyorlar. Ruşen Çakır veya Soner Yalçın gibi pusudaki leş kargası gibi bekleyen birileri de anında değerlendiriyor bu itirafları irtidatları.. Nihayetinde leş kargalarına meze ve ümmete sırtından saplanan birer ihanet hançeri oluyorlar..
Asrın mucahidleri haşa kâfir; Maturudiler Eşariler ve Zahiriler haşa kafir, Osmanlılar ve Abbasiler ve Emeviler ve her asırda icma ile bu halifelere biat etmiş veya onları tekfir etmemiş cümle Ehli Sunnet ulema haşa kafir; dini bize ulaştıran o Altın Zincir yok ve Ümmet diye bir şey de yok, her daim var olan Sabikun yok Taifetulmansura yok, her asırda var olan Muceddidler yok haşa!.. Ümmet bin küsür yıldır haşa irtidat etti bunlardaki usule daha doğrusu usulsüzlüğe göre. Ve dini bize ileten bu altın zincir ve hilafet devletleri ve her asırda hilafete devlete icma ile biat etmiş olan tüm ulema.. hepsine kafir demiş oluyorlar haşa, kimi daha dürüstçe dillendiriyor bunu kimi ilk başlarda sadece ima ediyor..
Bildiğim kadarıyla ekser ulema tarafından “Munkatı” yani zinciri kopuk, arada boşluklar olan bir silsile ile rivayet edilen hadisler bile delil kabul edilmezken; bu muasır harici zındıklar adeta komple dini “Munkatı” olmakla itham etmiş oluyorlar.. Çünkü Kuranı bu seleflerimiz müslüman ecdadımız vesilesiyle öğrendik biz. Elbette onu biz indirdik biz koruruz diye buyrulmuş, nasıl korunur keyfiyetini Allah Teâlâ bilir, ama Kuran’ın bize gelişine sebebi vesile kıldığı ve onu bize nakleden ve tefsir eden yine bizden evvelki büyüklerimiz. Hadi mushafın durumu farklı; ama bu harici itikadındakilerin bir tek hadise bile sokulma itimad etme hakları yoktur o mantıklarına göre. Hadis kitapları o halife sultanların devrinde, ve o devletlere biatlı o ulemanın hıfzıyla ve kalemle istinsahıyla ve onlar vesilesiyle ve onların tabi olduğu ümerânın kılıçlarının gölgesindeki darulislamda emin bir şekilde tedrisle nakille ve o devletlerdeki kütüphanelerde ve dediğimiz gibi, bu devletlere biatlı alimlerin hıfzında ezberinde dilden kulağa nakille rivayetle bize geldi. Aynı şekilde hiç bir selef ya da halef aliminin hiç bir eserini kabul etmemeleri gerekir. Sen bir halifeye sultana haşa kâfir demişsen, ona biat etmiş veya ondan sonraki yüzyıllar boyunca yaşamış ve onu tekfir etmemiş hiç bir alimi islam üzere görmemen gerekir. Kısacası Hadislere ve Eserlere şüphe düşer o usule göre. .
Mutevatiren kabul edilmiş bir sey ancak yine bir mutevatirle bozulur; ve Selefisiyle Maturudisiyle Eşarisiyle Zahirisiyle Arabıyla Türküyle Kürdüyle nice Müslüman ecdadımızın islamı mutevatiren sabittir, yüzyılların icması tevâtürü hem de! Yani modern bir tabirle, tabiri caizse; konu kilitlidir! “Ümmetim batılda ittifak etmez” diye buyurmuştur Resulullah Aleyhisselam.. Evet gerek selefi gerek kelami olsun cümle sünni ulema hem karşılıklı olarak birbirlerini gerek mevcut halifeleri sultanları islam üzere kabul etmişlerdir. Belki Ehli Sünnet-i Hasse biziz demiş her biri kendini merkeze koymuş ama diğerlerini de Ehli Sünnet-i Amme yani neticede onlar da genel olarak Sunnidir diyerek birbirlerini bu manada adeta tezkiye etmişlerdir..
Velhasıl; “Zarfı kabul etmem ama mazruf benimdir” demek olan bu “Munkatı” din anlayışı; zındık modernistlerin düşünce yapısı ve zındık haricilerin fikriyatıdır, ve şizofrenik bir haldir.. Bu, batıl istikamette ve son surat hızla tekfircilikle sonunda ya ateist deist olunuyor ya da meyhaneye bilmemnehaneye, gelinen çöplüğe geri dönülüyor.. Çok gördük duyduk.. Hafizanallah.
Allah’ın dinini hevasına göre istismar eden maraz garaz nifak sahiplerini çok gördük, nihayetinde o marazları irtidat olarak patlama yapmak suretiyle intişar etti.. Çoğu muhtemelen ifritli. Ve aşikâr Megaloman ruh hastası bu hariciler. Ve takipçileri müridleri bir yana, bu vaizlerin hiç biri de etrafındaki üç beş şakşakçı meczup muridi dağılmadan da kibri kırılıp tedavi olmaz gibi duruyor.. Allahualem.. Allah hidayet versin.
https://www.ayncalut.com/istanbul-kac-kere-fethedilecek/?amp
Levent Akıncı
