Kategoriler
Güncel

İmaj Köleleri

Asrın gafil insanları, hem birer ruh hastası hem modern köleler sürüsü.. Esasen yapayalnız her biri, herkes kendi zindanında yaşıyor manevî bir esaret ve sefâleti, ama aynı zamanda bir sürüler.. Birlikte düşmek için birbirlerine tutunmuşlar..

Adeta toplu bir hipnoz, toplu bir narkoz, toplu bir histeri içindeler.. Ümmet deryasında birer damla, Hilâfet ormanında birer ağaç, Ecdad kökleri üstünde birer yaprak olamayan gafiller; bâtıl rejimlerden partilerden tut, takım, kulüp, tarikat, cemaat, teşkilata, iyi gün dostu sahte birlikteliklerden haftalık maç arkadaşlığına, bir kaç kişilik kanka grubuna veya flört oynaş zırvasına dek bir şekilde çeşitli teşekküllerin ‘çı’lığını oynayarak avunuyor! “Aidiyyet” hissinin-ihtiyacının bu gibi yapay, yalan ve batıl yarenliklerle tatmin çabası..

Din olarak düzenin izin verdiği ve istediği bir din anlayışı benimserler. Tarih bilgileri dersen yine aynı. Coğrafya ve Tabiat bilgileri ve zevkleri de farklı değil. Sanat zevkleri de..

Bir kere mizac maya bozuldu mu, gerisi nafile. En güzel bir tarihi mekanı veya en tabii güzellikteki bir yeri gezerken bile aslında orada değiller. Çünkü o tarihin ve o tabiatın yabancısıdırlar.. Kendi fıtratının hilkatinin yabancısı. Âdemi ve Âlemi, Ekini ve Nesli isfad ederler, ve isfad edilmişlerdir..

Bilimin paganı peresti; Teknolojinin kulu kölesi olmuşlardır.. Ve mahrumiyetin ve perhizin mahrumu olmuşlar adeta. Her şeye sahip oldukları zannı var ama hiç bir şeyden nasipleri yok. Mevsimler gelir geçer; baharı fark etmezler, kışın üşümez, yazın terlemez, sonbaharda renklerin cümbüşünü görmezler. Karda kaymaz, yağmurda ıslanmaz, geceyi gece gündüz gündüz olarak yaşamazlar.. Başını kaldırıp göğe bile bakamazlar. Bakan da zaten göremez! Gündüz beton kaplı, gece ışık kaplı, kısacası gözler göğe yasaklı.. Beton, metal ve naylon ile dolu bir çöplüktür hayat; oralara büyük şehir der metropol köylüleri!

Tabiatla barışık ve karışık ‘mış’ gibi yaparlar. Mesela eve maskot-soytarı kabilinden bir hayvan alarak, veya apartman önünde, şirket terasında vs iki sıra yapay botanik çalışma ile.. Veya ipini koparanın üşüştüğü falan kamp alanı filan tatil yeri.. Mış gibi işte! Bazen iki günlük bir tatil ile bir kaç tabii veya tarihi mekanı hem necis varlığıyla hem bıraktığı çöplerle kirletip gelerek avunmak..

Eskiden “Riya, Gösteriş” ve “Mış gibi” şimdilerde “İmaj” dediğimiz yalan.. Şairin dediği ‘muşamba dekor’lu yalan; hakikatsiz hayat bu işte! Yine aynı şairin dediği gibi, ‘yalana teslim’ dünya!

İmaj.. İman değil imaj.. İbadetler, uhrevi işler böyle olduğu gibi, dünyevi keyifler dahi böyle! İmaj.. “Mutluyum” imajı.. Hayır sadece yalan.. Yalana teslim dünya..

Kalpler ancak “Allah’ın zikriyle” mutmain olur huzura erer hakikati iktizasınca, huzurdan mahrum kılınmış zavallılar..

Bir yalan ki, kişinin bütün ömrünü kendisini de çevresini de o yalana inandırma çabası ile ziyan ettiği bir yalan..

Diploma, meslek, evlilik, kariyer, iş, tatil, emeklilik falan filan.. Her şey imaj için. Sahici değil ne uhrevi ne dünyevi hiç bir iş. Imaja teslim dünya..

Allah bizi muhafaza etsin böyle bir hayat ve memattan ki; ne dünyada huzur ne ahirette.. Eskinin bazı küffarı en azından dünyasını mâmur etmeye çalışırdı, şimdinin küffârı iki dünyasının da gâfili ve haini..


Levent Akıncı