Kategoriler
Güncel

Mahalle Yanarken Saç Tarayanlar..

İlişikteki linklerdeki ilgili makalelerimizde isbat ve izah ettiğimiz gibi; evvela Asrısaadet ve Hulefairaşidîn devri, sonra da bilâteşbîh, Emevî, Abbasî, Osmanî Hilâfeti olmak üzere bin üç yüz sene kadar yeryüzünde Cihangir bir İslam Devleti hakim oldu. Ehli Sünnet Ulemâ ve Ümerâ her asrında bu Halifelere İcma ile İttifakla biat etmişti. Ümmet arasında “Siyasi” birlik ve kardeşlik vardı. Keza Selefisiyle Maturudisiyle Eşarisiyle Zahirisiyle cümle Ehli Sünnet Ulemâ, zaman zaman karşılıklı olarak birbirlerini tezkiye etmiş ve birbirlerinden istifade etmişler idi. Ehli küfre ve zenadıkaya karşı umumi bir Sünnilik çatısı altında hepsi aynı safta idi. “Itikadi” bir birlik de vardı yani.

Günümüzde birileri rafiziler başta olmak üzere zındık fırkaların, ve laikçilerin, ve batılı ve doğulu sömürgeci küffarın tâğutların ekmeğine yağ sürmek için yırtınıp duruyor adeta..

Bir sapkın uç var ki; kendilerini Hanbelî, Selefi, Necdî vs diye tanımlıyor, veya öyle tanınıyorlar, ama hakiki Selefin de Selefi ulemanın da yolundan fersah fersah uzaklar bu Hariciler. Selefî Hanbelî Âlim Şeyhülislam İbni Teymiyye gibi hakiki Selefî Ulemâ ile asla bir ilgileri yok. Sürekli bi Rey, Kelam, İrca, Tevil lafızlarını dillerine dolamışlar, habire Imam-ı Azam Ebû Hanife’ye ve İmam Maturudi’ye hakaret edip duruyorlar. Kimi tekfir ediyor imamları, kimi tahkir ediyor. Ve bunu din sanıyorlar adeta.

Bir diğer sapkın uç da var ki; kendisini kimisi Hanefî, kimisi Maturudi diye kimi Nakşi diye kimi başka şekilde tanımlıyor ama Şeyhülislam Ebû Suud veya Allame Ibni Abidin gibi hakiki Hanefî Maturudi Ulemâ ile hiç bir alakaları yok bu mutaassıp meczubların. Habire İmam Buhârî’ye ve Şeyhülislam İbni Teymiyye gibi alimlere ta’n edip duruyorlar. Dillerine dolamışlar Müşebbihe, Mücessime, Tekfir gibi lafzları, İmam Buhari başta olmak üzere çeşitli alimleri ve eserleri itibarsızlaştırmayı kendilerine misyon ve hatta din edinmişler adeta..

Ve gerek kitaplarla matbuat ile gerek sosyal medya ile sürekli ama sürekli bu kısmen yapay olan yarayı derinleştirmeye, kaşımaya çalışıyorlar. Bazılarının adeta varlık sebepleri ve dinleri bu olmuş durumda.. Ashab ile Ehli Beyt arasında veya Haşimilerle Emeviler arasında bir kin nefret varmış gibi gösteren Rafiziler gibi, Ashabul Hadis ile Ehli Rey meselesini tahrif ederek ve abartarak kaşıyan bu rafizi karakterli mutaassıb ruh hastaları, takım tutan bir holigan edasıyla sürekli ummetin arasına fitne sokuyorlar.

Ümmetin ve İslam Cografyalarının Tuğyan işgali altındaki hali harabı ortada iken, din can mal namus akıl nesil payimal olmuş iken, büyük davaya ve büyük işlere cesaret ve ihlası ve ilmi cürmü çapı olmayan ve sürekli böyle küçük hesaplarla kayıkçı kavgası güdenlerin çoğunun nifak veya nifaktan cüzler marazlar sahibi olduğunu düşünüyorum. Ve şu atasözünü hatırlatıyorlar bana;

“Mahalle yanarken orospu saçını tararmış”..


 

Levent AKINCI