Kategoriler
İslam Dünyası Özel Dosya

MUHAMMED BİN ABDULVEHAB HİLAFET’E ASİ OLDU MU?

Bildiğimiz gibi Şeyh Muhammed Bin Abdulvehhab’ın hayatını da eserlerini de en iyi bilen ve günümüze taşıyan ve asrımızdaki en mühim ravilerinden ve şarihlerinden olan İbni Useymin, Bin Baz, Dr. Salih el-Abbud, Abdulaziz bin Abdullatif, Salih bin Fevzan vs gibi ilim adamları bu meselede; Osmanlı’nın konuyla alakalı eser ve vesikalarıyla birlikte itibar edilecek bir diğer ikinci mühim kaynaktırlar.

Ve bu zatlara göre Seyh asla Osmanlı’ya isyan etmedi! Ve yine bu ulema söylüyor, 88 yıllık ömrü hayatında muasır hiç bir Halife Sultan’a asi de olmadı tek kelime kötü söz de söylemedi! Evet Şeyh hazretleri bir tanesini yıpratacak bir söz ve fiil sarfetmedi, ve hatta öyle gözüküyor ki asla biatını dahi bozmadı..

Şu alıntı yazı ve ses kaydı meseleyi isbat ve izaha kafidir…

“Necid (Seyhin hareketinin başlangıç noktasi) Osmanlı devleti yönetiminde miydi veya Osmanlı toprakları icinde miydi? Dr. Salih el-Abbud bu soruya söyle cevablandirir: “Necid hic bir zaman Osmanlı yönetiminde değildi, zira Osmanlı devleti bu noktaya hic ulaşmadı, hic bir vakit bir Osmanlı valisi tarafindan yönetilmedi“ Buna ilaveten Seyhin davetine basladigi dönemde Osmanlı askerleri hic bir zaman bu bölgeye girmediler. Bu delil, kücük vilayetlere ayrıldığı gerçeği göz önünde bulunduruldugunda daha da kuvvet bulur. Bu, Cemiin Ali Efendi tarafindan yazılan hicri 1018/ miladi 1609 tarihli “Kavanin al-i Osman Mudaamin defter el-divan“ isimli bir Osmanlı dökümaniyla da ispatlanmistir. Bu evrak Osmanlı Devleti’nin hicri 11. yüzyilin başlarında 23 vilayete ayrıldığı, bunlardan 14’ünün Arap vilayetleri oldugunu ve Necid bölgesinin bu vilayetlerin bir parcasi olmadigini te’yid eder”. ( Akide’t-us Şeyh Muhammed bin AbdulVehhab ve eserehu fil alem el-islam 1/27)

Dr. Abdullah el-Useymin der ki: “Muhammed bin AbdulVehhab davetinden önce Necid hic bir zaman Osmanlı devleti hakimiyetine girmedi ve Osmanlı devletinin Necid bölgesinin içindeki yaşama hic bir tesiri ve nüfuzu yoktu. Aslında hic bir kimsenin nüfuzu yoktu zira beni Cabir’in veya beni Halid’in bazı bölgelerde ve beni Esref’in civarlarda ki nüfuzlari oldukca sınırlıydı. Bunlardan hic kimse bu bölgeye siyasi istikrar getiremiyordu, bundan dolayi Necid’in değişik bölgeleri arasinda sık sı savaşlar oluyordu. Burada yaşayan asiretler aralarında şiddetli çatışıyorlardı.“ (bknz. Muhammed bin AbdulVehhab, hacetehu ve fikrehu, 11.s)

Biz de bu bahsi Şeyh bin Baz’in bu yanlış ithamlara karşı söyledikleriyle kapatalım: “Seyh Muhammed bin AbdulVehhab Osmanli hilafetine karsi isyan etmedi, cünkü Necid’in icindekin bölgeler Osmanli hakimiyetinde degildi. Necid daha ziyade aralarında çatışmaların, savaşların ve kavgaların olduğu küçük emirlikler ve birbirleriyle irtibatı olmayan köylerden ibaretti. Ve her şehir veya köy ne kadar küçük veya büyük olursa olsun bir emir tarafindan yönetiliyordu. Dolayısıyla Şeyh Muhammed bin AbdulVehhab Osmanlı devletine karsi isyan etmemis, doğduğu bölgedeki karmakarisik/anarsik duruma karsi isyan etmistir.“ (Seyh bin Baz’in kaydedilmis bir bantından)

Dr.Salih el-Abbud der ki: “Şeyhin yaşadığı dönemde (ki Seyh Muhammed bin AbdulVehhab 88 küsür sene yaşamıştır) dört padisah değiştiği halde Hilafet hic bir mudahalede bulunmamış veya tepki vermemiş veya hosnutsuzluk göstermemistir.“ (bknz. Mucellet el-Muctema, 510. mesele)

..Bu gülünc iddia hakkinda Mahmud Mehdi el-Istanbuli der ki:“Kalem sahibleri/yazarlar iddialarini ispatlamali ve delil bulmalidirlar. Eskiden yaşamış bir şair demistir ki: ‘Şayet iddialar destekleyici delillerle ispatlanmazsa sadece ahmaklar icin delil olurlar’.“

Yukarida zikrettigimiz ifadelerde görüldügü gibi seyhe karşı yapilan suçlamalar tutarsizdir. Buna ilaveten seyhin risale ve kitaplarinda ki belirgin akademik deliller onun yüksek ilmi seviyesine sahittir. Suclamalarin yalandan ibaret oldugu bir cok adil kisi tarafindan kayit altina alinan tarihsel dökümanlarla da ispatlanabilmektedir.“ (Abdulaziz bin Muhammed Ali Abdullatif “Daava’l-Munaviin li Daveti eş-Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab” 239.-240. s.) (Abdullatif bin Abdurrahman Alu’ş-şeyh “Misbahu’z-Zalam fi’r-Reddi ala Men Kezebe ala’ş-Şeyhi’l-İmam”, “Minhacu’t-Tesis ve’t-Takdis fi keşfi Şubuhati Davud bin Cercis”)

Nakil burada bitti. Kaynak:

( http://selef.blogcu.com/seyhulislam-muhammed-bin-abdulvehhab-in-hayati-daveti-eserle/4363824 )

Psikolog-Tarihçi / Levent Akıncı

https://www.youtube.com/watch?v=fOK5vtQ7FOY&feature=youtu.be