Kategoriler
Güncel

MUSİBET GÜNLERİNDE AMON RAHİPLERİ

Kasırgalar, göktaşı yağmuru, depremler, salgınlar, yangınlar, harpler vs.. Hepsi de Rahmân’ın kevnî âyetleri.. Kimini kullar eliyle ve kimini de kulların günahları sebebiyle ve zalimlere azap müminlere imtihan ve kefâret olarak ve sabreden salihlerin derecesini artırıcı tekâmül ettirici olarak ve bu gibi hikmetlerle yaratır..

İster beşer eli sebebi vesilesiyle ister tabii suretle halk edilmiş olsun, her tür fitne, belâ, afet, imtihan hallerinde; mesela Müdessir 31, Rum 41, Âraf 155, Âraf 4, Enfâl 25, Secde 21, Tevbe 126, İsra 16, Meryem 98, Fîl 5, En’am 42 ve 43, ve Tevbe 51 gibi bir çok Âyetler ve alakalı Hadisler daha bir ihtimamla tefekkür ve tezekkür edilmeli, ve hem fiilî hem kavlî duâda bulunulmalıdır.. Nakle tâbi olup dua etmeli, mütevekkil olmalı, ve bu çerçevede aklı da kullanmalı ve bilimden teknikten istifade etmelidir..

Bundan başkası zarardır, ne kadîm ne muasır hiç bir batıla hurafeye, ve insanların acılarından endişelerinden mülk veya şöhret devşirmeye çalışan Amon kılıklı bir kısım sözde din adamlarına ve bilimperestlere itibar etmemeli ve insanları da ikaz etmeli.. Firavunlar’ın Amon Rahipleri zor zamanlarda durumdan vazife çıkartmada ve halkı saptırmada çok mâhirdirler..

Ve dahi, malum, kelâmın bir kısmı sihirdir diye buyrulmuş, böyleleri tam bir sâhirdirler, büyücüdürler!.. Keza bir kısım medya da böyledir asrımızda. Bunlar Ebu Cehil’in propagandist şâirleri ve Firavun’un rahipleri gibidirler..

Fitne belâ zamanları yayılan çoğu haberde yaygarada gördüğümüz gibi, naklen ve aklen subut bulmamış şeyler sadece zandır. Bilimsellik havasında çeşitli komploculuk bir yandan, Gaybî senaryolar bir yandan almış yürümüş.. Yok Mehdi çıktı, yok Haarp silahı, yok Uğursuz sene uğursuz ay, yok falan Kehanet, yok bilmem ne..

Tarihte; Haçlı işgallerinde, Moğol isgallerinde, Kara Veba salgınlarında, Büyük Deprem ve Yangınlar’da, uzun Savaş ve Kıtlıklar’da benzer evhâm ve istismar hep zuhur edegelmiştir.. Ye’se veya Hurafeler’e düşmek şeytani bir haldir.

Meselâ; Mesih Aleyhisselâm nüzul ve Mehdi Aleyhisselâm da zuhur edecektir, amenna. Bu Hak itikad farklı; Mehdicilik ise farklı..

“Mehdicilik” derken; kastettiğimiz bir Rafizi inancıdır ve gerek bu saplantı, gerek uyduruk hayali Haarp silahları vs ile gücü abartılan “Batı” medeniyeti anlayışı, gerek “Uğursuzluk” inancı sadece zulümlere teslimiyeti ve öğrenilmiş çaresizligi getirir, ve harpler işgaller kaos ve salgın deprem yangın gibi belâlar afetler karşısında tedbir almaya mani olur ve tedbir ve mucadelede gevşeklik doğurur ve de bunlar batıldır asılsızdır.. Hakikati yoktur..

Müslüman ânın lazımı neyse onu yapar. Tedbir alır Takdire iman eder. Eliyle diliyle gönlüyle kullardan gelen zarara zulümlere hasım olur. Musibetlere de sabreder.. Hakkı hakim kılmada “Beklemecilik” ve düşman karşısında “Korkaklık, Acizlik, Çaresizlik” aşılayan zırva hurafelere ve komplolara itibar etmez.

Belki an itibariyle kıyamet kopmaya başladı bile, belki biraz sonra kopar belki daha asırlar var.. Allah bilir.. Arz’da “Îlâ-yı Kelimetullah ve Nizâm-ı Âlem” için Mehdi şartını getiren Rafizi zenadıkadır. Böylece Şeriat’ı, Cihâd’ı, Ahkâmı iptal etmis ve küfre düşmüşlerdir..

Ümmet bu gibi batıl ve haince inançlara düşseydi ne bir Mut’asım, Alparslan, Salahaddin, Baybars, Süleyman, Barbaros çıkartabilirdi; ne de Asrı Saadet ve müteakiben bilâteşbih Emevî, Abbasî, Osmânî olarak 13 asırlık islamî cihân devletini görürdü tarih!

Müslüman Vahy’e tabi olmak için Mehdi çağını beklemez, böyle bir emir ve haber de yoktur. Ama tabiri caizse ümmetin son adil raşid halifesi emiri olacak olan Mehdi Aleyhisselâm ve Mesih Aleyhisselâm devrine yetişirse onlara tabi olanlardan olmayı her müslüman dua temenni etmelidir.

Haarp silahı ve benzeri komplo teorilerine gelince; zırvalık! Duvar veya toprak kalınlığı bir kaç metreyi geçen mağara veya yeraltı, nükleer tesirlerden bile korunurken, bilmem kaç kilometre derinliklere sinyal yollama ve depreme sebep olma vs zırvalık.. Nükleer silah denemeleri vesilesiyle patlama olan beldede bir kısım fayların hareketlenmesi daha mantıklı ve belki mümkün ama sinyalle vs tam bir saçmalık!

Türkiye’de Haarp iddiaları ilk 17 Ağustos 1999 Marmara depremi ile gündeme getirildi bazı Fetöcü zındık yazarlar tarafından. Oysa Gölcük’te 6 İsrailli yüksek rütbeli subay ve mossad yetkilisi de ölmüş ve onlarla birlikte hareket eden Batı Çalışma Grubu üyelerinden de ölenler olmuştu. Siyonist Mason İlluminati vs her ne haltsalar işte o cenah, buna muktedir olsa evvela Mekke’de ve hem de Hacc mevsimi yaparlardı böyle bir depremi, kendi kendilerini de vurmazlardı vesselam. Zaten böyle bir silah da yok..

Bunlar, deprem kasırga vs afetler adetullahtan ve ayetullahtan olan tabiat olayları. Hikmetinden sual olunmaz. Geldiyse Allah’tan geldi, o kader, o takdir. Allah’ın takdirine iman ederek ve Allah’a sığınarak tedbiri al demişler.. Ve afetlerde mustazafların musibetzede vatandaşın derdi ile dertlenmeli acilen yardım etmeli, her depremde haarp vs zırvalıklarla insanları panikletmek sadece öğrenilmiş çaresizlik üretir. Biz sadece Allah’ın takdiri karşısında aciziz. Diğer durumlara hayallere komplo teorilerine teslim olmak tamamen batıldır şirktir. Sömürgeci küffarı kutsamaktır, her şeye kadirlermiş gibi görmektir bu!

Abd, Rusya, Çin, Hint, Avrupa; her birinin de nasıl istihbarat ve emniyet zaafı olduğunu son yirmi yılda bilhassa, bir sürü hadisede aynel yakîn gördü tüm insanlık. . Daha kendi kıçlarından haberleri yok! Her gün Afganistan’dan Irak’tan batıya tabutlar gitti, senelerce seyrettik, köpek gibi geberiyorlar işte. Bir çok defa kendi topraklarında vuruldular, bir çok istihbari ve askeri açık ve zaaf sahibi olduklarını herkes gördü! Bunlar mı istedikleri yerde depremler yapabilen, istedikleri yerlerde fırtınalar çıkartan, istedikleri yerlerde istedikleri mekirlerini planlarını yapabilenler? Bu aciz ve ahmaklar ve korkaklar mı haşa yerin göğün gaybını biliyor?! Bu zavallılar mı haşa her şeye kadir!?

Hava-Kara-Deniz kuvvetleri ve NBC silah güçleri olan ve bir ucu Atlantik öbür ucu Pasifik’te olan Sovyet Rusya’nın kıçına teneke bağlamadı mı bir avuç hafif piyade olan Afganlar!

Ve Sovyetler öylece madara olup yıkılınca.. Yine, Hava-Kara-Deniz ve NBC silah güçleri olan ve bir ucu Atlantik öbür ucu Pasifik’te olan Rusya’nın kıçına teneke bağlamadı mı bir avuç hafif piyade olan Çeçenler!

Ve Hava-Kara-Deniz ve NBC silah güçleri olan ve bir ucu Atlantik öbür ucu Pasifik’te olan Abd’nin kıçına teneke bağlamadı mı bir avuç hafif piyade olan Afganlar!

Yıldızlar ‘sayesinde’ sağ salim sabahladık demek nasıl ki küfürse, falan devletlerin büyük nükleer biyolojik kimyasal savaşları ‘başlatmamış’ olmasıyla hâlâ hayattayız demek de küfürdür.. Tedbir ve endişe farklı bir şey, böyle inanmak farklı bir şey. .

Velhasıl birileri neden ilahi musibetler veya bir kısım beşeri zulumler bahs olunca sürekli Mehdi meselesini veya Haarp zırvasını diline dolar ki? Burada durup düşünmek gerekir. . “Batinîler” ile “Batıperestler” aynı madalyonun iki yüzü gibiler..

Resulullah Aleyhisselâm vefat ettiginde Ebubekir Radıyallâhuanh “Kim ki Muhammed’e Aleyhisselam, tapıyorsa; bilsin ki, O vefat etmiştir. Kim ki Allah’a Cellecelâlüh, ibadet ediyorsa bilsin ki, Allah Hayy’dır.” Demiştir.. Sadece Mehdi Aleyhisselâm devrindekilere farz degil mücadele. Din kâmildir ve ümmet her daim mükelleftir..

Mehdi hülyâlarıyla ümmeti uyuşturanlar sadece Rafiziler değil. . Zaman kazanarak daha fazla gasp yağma talan tahrip ifsad etmeye çalışan Demokrat bir kısım batıl ehli de aynı senaryoları fısıltı gazetesiyle bilinç altlarına işliyor bir süredir.. Susun ve her şeyde itaat edin felsefesi..

Batinî bir kısım Mehdiciler ve Uğursuzluk tellâlları, Kâhinler, halkları uyuşturuyor uyutuyor;

Bilimsel takılan Haarpçiler ve Nbc’ciler de halkları öğrenilmiş çaresizlige sürüklüyor;

Ve neticede her iki cenah da batıla teslimiyete ve musibetlerde tedbirsizliğe ve ihmale sebebiyet veriyor vesselâm..

Kendi küfür ve ihanetlerini böylece perdelemek gibi bir kazançları da cabası oluyor böylece. .

Demokrasiye sürtünen bir kısım mürted mankurt ve hainler; Muvahhidler’deki izzete hased ettikleri için ve kendi ihanetlerini perdelemek için Mehdicilik ve Uğursuzculuk ve Haarpcilik yapıyor..

Dün laikligi kemalizmi tekfir ederken bu gün çark eden, güçlü gördüğü her odağa yanaşan, ne olduğu belirsiz bir papazımız da çıkmış, tam da bir çok cahilin 2020 uğursuz sene demeye başladığı bir anda Safer ayı uğursuzdur, Çarşamba günleri uğursuzdur diye bir kadim hurafeyi yayıyor. Safer ayında okunacak dualar diye bir de uyduruk kitap yazmış. Uğursuzluk inancı şirktir, Ehli Sünnet; icma ile uğursuzluk inancı batıldır demiş. Cennet’ten arsa satmasına ramak kalmış bu din tüccarı kâhin, malum virüs gündeme düşünce filan tarihe dikkat edin diye beyanlarda bulunmuş. Hiç bir gün uğursuz değildir! Arkasına sığınarak hurafelerini pazarladığı o şanlı Ecdadımız, fermanlar, kadı sicilleri, mühimme defterleri gibi bir çok vesikada veya bir çok cami, medrese, çeşme, kabir vs kitabelerinde ve bahsi geçen her yerde, tarih düşerken Safer ayı için “Safer’ül-Hayr” diye yazmıştır. Sırf bu batıl inanca muhalefet etmek için.. Bu papaz sürekli bu işi yapıyor. Yok zuhuratta göründü yok kazuratta göründü filan tarihe dikkat vs.. Bildiğin kâhin! Amon Rahibi! Ve Firavunlar kendisine yol vermiş.. Bu gibi hain zenadıka yüzünden gerçek Ehli Sünnet ve Velayet Keramet bütün değerlerimiz yara alıyor.

Şunu da hatırlatalım, veba salgını, kıtlık, savaş, yağma, cehalet, dehşet, korku.. Ortaçağ Avrupa şartlarını az çok biliriz. Allah muhafaza etsin ama; yurtta veya dünyada şartlar adeta ortaçağın modern bir tekerrürü olmaya başlarsa, e tabi ki sâhir papazlarımız da hurafelerini kusmak ve insanların acı ve korkularından şehvet veya şöhret yani mal veya popülerlik devşirmek için durumdan vazife çıkartacaklardır..

Tarih boyunca kriz anlarında Amon, Bel’am, Samiri gibi din ve bilim tüccarları her zaman fırsatçılık yapmıştır..

Velhasıl ne Ehli küfrün ve Şeytan’ın hükümrânlığını ilân eden Batıperest Bilimperest komplo teorisyeni paranoyaklara, ne Mehdici Batinîler’e, ne Felaket tellalı Uğursuzcu ve hurafeci zenadıkaya kulak asmamak ve tüm bu Amon Rahipleri’ne gerekli reddiyeleri beyan etmek elzemdir..

İslam genci bu batıllara itibar etmez. Kriz afet anlarında tedbir alıp takdire iman eder. Beşer menşeli musibetlerden yani zulüm ve küfürlerden de, tuğyan ve ehlinden de teberrî eder. Hakkı hakim kılmak için mücadele eder.. Ne sözde bilimi ve supergüc denen karton kahramanları kutsayarak, ne mehdicilikle ne sözde uğursuzlukla ne kehanetlerle uyuşur uyur, ne de bulanık suda avlanan hurafecilere itibar eder! Ânın lazımı neyse onu yapar. .

Harp, Zelzele, Salgın, Yangın, Kaos vs kriz anlarında fitne belâ zamanlarında bulanık suda avlanmaya çalışanlara mahal vermemek için bu tarihi ikazı yapıyorum. Mehdicilik ve Haarpçilik uyutan ve uyuşturan birer batıldır biri kadim diğeri muasır iki hurafedir! Ve felaket tellâlı papaz kılıklıların millete enjekte etmeye çalıştığı Uğursuzluk inancı ve Kâhinlik küfürdür batıldır. Böyle biline!

Kullardan gelen zulüm ve küfürlere asla razı olmayacak ve hasım olacağız! Ve musibet afet anlarında felâket tellâllarının aşılamak istediği saçma sapan inanç ve rituellere itibar etmeyeceğiz! Tedbiri alıp Takdire razı olacağız..

Musibet günlerinde ateist seküler septisist paranoyak bilimperest modern ruhban tayfa insanları Allah’a olan inancında şüpheye düşürmek için; skolastik dogmatik kadim ruhban tayfa da Allah ile aldatıp hurafe yaymak için fırsat kollar..

Her iki cenah da Tağutlar’ın kapılarının itidir, biri Din biri Bilim istismarı ile Firavunlar’ın Amon Rahipligi’ni yapar. Biri Bel’am biri Samiri gibidir.. Biri Din öbürü de Bilim istismarı ile şehvet veya şöhret peşinde koşar..

Hepsinin hasmıyız! Panzehiriyiz!

Levent Akıncı