İlişikte gördüğümüz resimler Osmanlı devrinde mektup, arzuhal gibi yazışmalarda kitabet ve hitabet şekillerine misaller veren bir “İnşa” kitabı. Takriben Halife Sultan Abdülhamid rh devrinin ilk yıllarına ait. Fakat yüzyılların kültür birikimini görüyoruz kitapta..
Seyfiye ve İlmiye kökenli bazı büyük dedelerimizden miras kalan bir kaç eserden biri de bu kitap olup aile koleksiyonumuzdadır. İlm-i İnşâ, İlm-i Belâğat, Usûl-i Kitâbet gibi dersler ve kitaplar hakkında çeşitli akademik tezler ve kitaplar yazılmıştır, meraklılarını oralara havale ederim.
İnşâ kitabı, hem resmi yazışmalar, elkab, ünvan konularında hem de aynı zamanda aile akraba mektuplarında babalar evlatlarına, evlatlar babalarına, hanımefendiler beylerine, beyler hanımlarına nasıl hitab ederlerdi sualinin cevabını bulabileceğimiz bir kitap.
Aile akraba mektupları kısmından numuneler olan sayfaların resimlerini ilişikte paylaştım. Görüldüğü üzere muazzam bir Edeb Erkân söz konusu.
Henüz beyefendi, hanımefendi, valide, peder, hemşîre, kerîme, refîka, halîle, birader, bende gibi lafzların konuşulduğu yazıldığı bir devir..
Böyle bir Edeb, Haya, Nezaket toplumu vardı bu topraklarda.
Dinsiz ideolojiler ve düzenler bizden neleri aldı götürdü? Din, dil, kültür, edeb erkan..
“Çiftçi köylülerin şehirlere doluştuğu”, “Baldırı çıplak çobanların yüksek bina yarıştırdığı” ve “Köle kadının efendisini doğurduğu” bu devirden, babasına lan diyen, muallimi ile alay eden, arkadaşının anasına söven ‘bir kısım’ nesil türemeden evvel; ve toplum islam toplumu iken; kitabet ve hitabet nasıldı sualinin cevabı ilişiktedir..
Levent AKINCI




Not: Birilerinin, kendisi itikaden Şeriata ve Hilâfete Ümmete düşman olduğu veya ahlaken Hödüğün teki olduğu halde bu görselleri ve emeği çalıp da sağda solda paylaşıp istismar etmemesi için ismimi yapıştırmak zorunda kaldım. Çok merak eden sahaflardan kütüphanelerden koleksiyonlardan bulabilir hepsini.