Kategoriler
Güncel

Şirk Psikolojisi


وَاتَّخَذُوا مِنْ دُونِ اللّٰهِ اٰلِهَةً لِيَكُونُوا لَهُمْ عِزاًّۙ
كَلَّاۜ سَيَكْفُرُونَ بِعِبَادَتِهِمْ وَيَكُونُونَ عَلَيْهِمْ ضِدًّا۟

Onlar kendilerine bir İzzet olsun diye Allah’tan başka ilahlar edindiler.
Hayır. Aksine, taptıkları putlar onların ibadetlerini inkâr edecekler, onların aleyhlerine, zıtlarına olacaklar!

( Meryem / 81-82 )

…….

وَقَالَ اِنَّمَا اتَّخَذْتُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ اَوْثَانًاۙ مَوَدَّةَ بَيْنِكُمْ فِي الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ ثُمَّ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ يَكْفُرُ بَعْضُكُمْ بِبَعْضٍ وَيَلْعَنُ بَعْضُكُمْ بَعْضًاۘ وَمَأْوٰيكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُمْ مِنْ نَاصِر۪ينَۗ

Ve -İbrahim- dedi ki: muhakkak ki siz sâdece dünya hayatında aranızda bir Sevgi olsun diye Allah’tan başka ilahlar edinmişsiniz. Sonra kıyamet günü bazınız bazınıza küfredecek ve bazınız bazınızı lânetleyecek, sonunda varacağınız yer ateştir, sizin için yardımcılar da olmaz.

( Ankebut / 28 )

…….

İlk ayette geçen “İzzen” ikincide geçen “Meveddete” kelimeleri üzerinde ilim ve fikir sahibi olmak lazım. İzzet ve Meveddet..

İzzet; kadîm lîsânımızla şeref, itibar, kuvvet, fark ve muasır üstünlük, güç, onur, karizma, prestij gibi sözcükler ile izah edilebilir kısaca..

Meveddet; kadîm ve muasır lîsânımızla muhabbet, kurbiyet, uhuvvet, yârenlik, sevgi, yakınlık, yoldaşlık gibi sözcükler ile izah edilebilir kısaca..

İlk ayette tarif edildiği üzere, müşrikler; sırf kendileri için bir IZZET, bir farklılık, üstünlük, güç olsun diye sahte ilahlar edindiler, o isimler etrafında bir araya gelip kibirlendiler. Yani “kendileri ve ötekiler” diye, diğer insanlardan ayırt eden ve üstün kılan fark olarak çeşitli putlar edindiler.. Aynı zamanda putlar merkezli batıl bir birliği teşekkül ederek bir camiaya ait olma ihtiyaçlarını böyle gidermeye çalıştılar.. Ve aynı zamanda böylece diğer insanlara üstünlük kurmak ve manevi ve maddi olarak onları sömürmek istediler.. İlah edindikleri, ister bir salih kul olsun ister bir tağut olsun ister bir totem ister başka bir mahluk. Allah’tan başka veya Allah ile beraber ilah edindikleri mahluklar onlara zıt düşecek. Ve onları Allah’ın gazabından korumayacak.

İkinci ayette İbrahim Aleyhisselam’ın müşrik pagan kavmine söylediği sözü olarak zikredilen cümle de ilk ayetle tabiricaizse muvafık mutabık bir mânâ içeriyor. Siz diyor adeta, sırf dünyada aranızda bir SEVGİ bağı, bir birlik oluştursun, çevresinde bir araya gelip “biz ve ötekiler” diyebilmek ve diğer insanlardan farklı ve üstün olmak için sahte ilahlara taptınız.. Soyut veya somut bir kısım batıllar, putlar ve kuruntuları ilah edinerek onlara tapanlar olarak bir farklılık bir üstünlük ve bir ‘batıl kardeşliği’ edindiler..

Ve ilk naklettiğimiz ayetin devamındaki âyet nasıl ki o sözde izzeti ve zırva farklılığı yerle bir ediyor; izzetli olmak ümidiyle taptıkları putlar kıyamette o müşriklerin ibadetlerini reddedip, o çok sevdikleri taptıkları ilahları, Allah Teâlâ huzurunda onları yapayalnız bırakıp hatta onlara düşman olacak;

Benzer şekilde ikinci naklettigimiz ayette de devamındaki cümlede benzer bir haber var; burada putlara tapmak suretiyle kurduğunuz bağlar, sevgiler, birlikler, camialarınız, ahirette darmadağın olup, birbirinize küfredecek ve birbirinizi lanetleyeceksiniz!

Evet.. Benim ırkım, benim idarem, benim ideolojim, benim ekolüm, benim camiam, benim teşkilatım, benim cemaatim, benim tarikatim, benim liderim, benim cinsiyetim, benim mesleğim.. Hepsinde Ben var.. İlâhı yalnızca Allah olmayan müşrikler için her mahluk olası bir puttur, yani sahte ilahlara misal çoktur; velhasıl hepsinde de ‘benim’ derken ve ‘biz’ derken hepsinde müşterek gaye “BEN”dir. O putta benini kendini yüceltmektir! Ve kim Allah’tan gayrı neyi ilah edinmiş ise, o putu o gün ondan yüzçevirecek ve hatta ona düşman olacaktır!

Evet, müşriklerin “BİZ” falan kavim, biz falan particiler, biz filan takımcılar, biz fulan camia.. Biz derken sevgilerinin kardeşliklerinin birliklerinin beraberliklerinin merkezinde olan ilahları ve gittikleri batıl yolları sadece bir bahane! Maksat biz ve ötekiler diyebilmek, ve maksat benlerini bir putta yüceltmek, ve maksat sadece Allah’a kul olmamanın ve O’nun zikrinden uzak olmanın ruhlarında açtığı onmaz yarayı ızdırabı bastırabilmek için sahte ilahlarla ve batıl ayin ve işlerle avunmak olan müşriklere acı bir haberdir ki; o birliğiniz o sevginiz o sözde üstünlük ve gücünüz yalandır! İşin sonunda birbirinize düşmanlar olacaksınız ey kafirler!

Sizi bir arada tutan ilahlarınız size zıt olacaklar, sizi reddedecekler, ve sizler de birbirlerinize küfredecek, birbirinizi lanetleyeceksiniz! Kardeşliğiniz yalandır!

Sadece Allah’ı ilah ve rab edinen müminlerdir hakiki ilaha âbid olan; ve onların arasındaki kardeşlik beraberliktir hakiki ve daimi olan!

“Müminler ve Kafirler”; tek hak tasnif budur! Başka her tür kardeşlik tasnifi, başka her tür sınıfsal ayrım, her tür etnik meslekî veya başka ayrım ve bu ayrımcılıgın bu farklılaşmanın temerkuz ettiği her sahte ilah batıl ve fanidir ve ahirinde tüm sahte ilahlar tapıcılarını reddedecek, ve onlara perestiş ederek prestij ve güç elde etmek isteyen paganların bütün beraberlikleri birlikleri kardeslikleri darmadağın olup birbirlerine kufredecekler birbirlerine lanet edecekler, birbirlerine düşman olacaklar!

Sadece tek hak ilah olan Allah Teâlâ hayy ve bâkîdir, ve O’nun dilemesiyle sadece müminlerin kardeşliği sevgisi haklı, hakiki ve kalıcıdır!

Diğer bazı ayetlerde buyruldugu gibi; izzet ve şerefin tamamı Allah’ındır, Allah’tandır, ve O’nun aziz kılmasıyla Resulü’nün ve Imân edenlerindir! Allah müminleri aziz, kafirleri zelil eder..

Bir başka ayette geçtiği üzere, Allah, sadece Allah zikredildiginde müşriklerin yüzleri ekşir, canları sıkılır, ne zaman ki putları anılır, o zaman yüzleri güler, o zaman sevinç duyarlar..

Ve yine bir diğer ayette buyrulduğu gibi; Kalpler ancak Allah’ın zikri ile mutmain olur.

Tevhid ve Şirk üzerine nice eserler yazılmış, söylenecek sözün sonu yoktur. Burada sadece iki farklı suredeki iki âyet üzerine, ve şirkin sebepleri üzerine öz ve özet olarak izahat yapmak istedik.

Bilhassa bu tağutlar asrının, muasır cahiliyye insanının; içindeki boşluğu batılla doldurmaktaki saiki ve bir yerlere ait olma ihtiyacını, ben de varım, ben de adamım (manevi gaye) demek adına ve daha rahat daha lüks ve daha güvende (maddi gaye) yaşamak için; yani gerek manevi gerek maddi sebeplerle küfür üzere olmasındaki o, sonu hüsran ruh halini anlamak ve öyle olmaktan sakınmak sakındırmak adına iki farklı ayetteki mânâlarını açmak idi gayemiz.

Yalnızca Allah’a ibadet etmek yerine; bazen bir tagutun, bazen bir ideolojinin, bazen bir partinin, bazen bir spor takımının, bazen bir sözde dini grubun veya liderin vs mahlukatın perestliğiyle fanatikliğiyle avunan müşrikler, bu putlar etrafında teşekkül ettikleri bir sahte kardeşlik yoldaşlık birlikteliği ile kendilerine yazık etmektedirler.

Ne taptıklarına yâr olacaklar, ne de birbirlerine..

Levent Akıncı