Kategoriler
Güncel

Tahsilden ne hasıl?

Mevcut eğitim öğretim sistemindeki temel sorunlar nelerdir?

1) ‘Resmi ideoloji’ başta olmak üzere, çeşitli ideolojilerin körpe nesle zerk edilmesi yegane gaye edinilmiştir.. Tahsil; düzene kul, piramitlere kırbaca gerek kalmaksızın gönüllü olarak taş taşıyacak modern pagan köleler yetiştirmek için var adeta.. Bu gün bir çok mü’min, evladını mevcut ögretim kurumlarına göndermekten veya gönderse de evladının oradaki tedris ve fiillerin tamamına iştirak etmesinden imtina ve ictinab etmektedir. Ve şunu söylemektedir; “Siz bizim çocuğumuza küfr şirk, ‘dinsizlik’ ve ‘cinsiyetsizlik’ aşılamak yerine sadece ilim, ahlak, bilim, zenaat, sanat kazandırdınız da biz karşı mı çıktık?”

2) ‘Talim-Terbiye’ yani Eğitim-Öğretim dedikleri Tahsil-Okul hayatında en büyük sıkıntılardan biri; esasen Terbiyesiz bir Talim yani Egitimsiz bir Öğretim olmasıdır. Talebeler sadece Talim yani Öğrenim görmüş ve onu da sadece ezbercilikle becermesi saglanmış ve kişiliği akrep gibi olan niceleri nice yüksek meslek ve mertebelere getirilmiştir.. ‘Vali olamazsın demedim, adam olamazsın dedim’ hikayesini hatırlayalım.. ‘Kariyer’ putuna köle olmuş ‘Başarılı’ ama ‘Karaktersiz’ nice insan nüsvettelerinden geçilmez olmuştur.. Eğitim eksikliğinin en büyük göstergesi de dünyanın en büyük adliye komplekslerinin ve en kalabalık hapishanelerinin varlığı ve yani bir kısım halkın ahlaken ne halde oldugudur.. Ve herkes de biliyor ki suç ve suçlu oranında diplomalı diplomasız pek farklı değil.. Şöyle bir itiraz gelecektir; efenim eğitim aile, okul, çevre, ve medya ile olan bir süreçtir kısacası çok etkenlidir. Doğrudur ama, aileler de mahalleli ve medyacılar da dahil neticede herkes bu okullardan geçmedi mi? Hani o cahil(?) ümmi Osmanlı halkı gibi değiliz artık herkes en az iki üç kuşaktan beri okullu ya(?)..

3) ‘Çoklu zeka kuramı’ da denilen hakikat göz ardı edilmiştir.. Nice çocuk ve gençteki kuvveler fiile çıkamamış yani potansiyel kinetiğe dökülememiş, nice kıymetli madenler keşfedilip işlenmemiş, nice kuvveler kabiliyetler heba edilmiştir.

Mesela Psikolojik Danışmanlık bölümünü kazanıp okuyabilmek için bir sürü Matematik sorusu da yapmak şartı var. Psikoloji ve Pdr, Eşit Ağırlıklı EA veya namı diğer TM yani Türkçe Matematik ile girilme şartı koşulan bir bölüm.. Çok başarılı faydalı bir Psikolog olabilecek nice genç sırf Matematikte zorlandığı için elenmektedir.. Mesela SAYısal yani FM yani Fen ve Matematik ile kazanılabilen Tıp icin, belli bir miktar Biyoloji ve Kimya bilgisi şart olmalı elbette, hadi Fizik de eklensin. Ileri Matematik ne alaka? Mimar veya Mühendis mi olacak bu çocuk yoksa Tabip, Biyolog, veya Hemşire mi?.. Mesela yine SAYısal ile yani FMden girilen Mühendislik veya Matematik gibi bölümleri kazanabilmek için de sadece Matematik ve Geometri sorularını değil bir sürü Fizik, Kimya, Biyoloji sorusunu da cevaplamak şartı var. Yani Mühendis Mimar olmak için Ototrofu, Atp’yi, Çanak yaprağı da yalayıp yutmak zorunda öğrenci.. SÖZel puanla yani TS dediğimiz Türkçe ve Sosyal netler ile girilebilen Tarih Coğrafya vs için de el mahkum Tarih ve Coğrafyanın yanısıra uzun uzun metinli Dil anlatım sorularını veya saçma sapan modern edebi Akımları veya yalan dolan dolu Yakın Tarihi ezberlemeye yalayıp yutmaya! DİLe gelirsek; misal, bizler kendimizi bildik bileli her yıl bilmem kaç saat ingilizce dersi aldırdılar, ama Türk insanının bildiği tek ingilizce havaryunun ne varyusu tenkyunun veri maçı! Dersin ismi ve gayesi adeta ingilizce öğretmek değil, ingilizce nasıl öğretilmez imiş..

Hakeza diğer meslekler bölümler.. Zırva bir sistem!

Her gelen hükümet ile de, dostlar alışverişte görsün kabilinden yeniden düzenlenen ve sürekli değiştirilen, yap boza dönen bir yılan hikayesi..

Sırf, yüzbinlerce genç sınava girecek, ne yapalım ne edelim de yüzde doksanını eleyelim demiş ve bu zulmü; bu, sınav denen travmayı icat etmişler adeta! 12 senelik zorunlu eğitimin, daha doğrusu eğitimsiz öğretimin, meyvesini toplamayı 2 saate sıkıştırarak nesle bu zulümleri bu travmaları yaşatan bu sistem bir cihetten Kapitalist ve bir cihetten de Komünist, kısacası merhametsiz ve akıl dışı bir sistemdir! Çocukları adeta birer yarış atı gibi ‘hırs’ ve ‘rekabet’ ile koşturan ve diğer insanları adeta düşman birer ‘öteki’lere dönüştüren cihetiyle Kapitalist; ‘zorunlu’ öğrenim ve uzun süreci cihetiyle de Komünist bir sistem!

Ana sınıfından üniversite sınavlarına dek, ömürlerinden en az 13 sene çaldıkları gence ne bir itikad ne bir şahsiyet ve ne de bir meslek vermeyen bir düzen! Kabiliyet ve imkanlar ölçüsünce daha erkenden meslek edindirilmesi mümkün iken saçma sapan müfredat ve rituellerle on üç sene boyunca, “Kişilik ve Meslek” kazanacağı o kritik çocukluk ve ergenlik yıllarında sadece batıl ve atıl işlerle meşgul edip oyalayıp, sonra da bir travma olan o iki sınavla içlerinden sadece bazılarına lutfettikleri üniversite yoluyla iyi kötü bir meslek imkanı sunuyorlar!!! Yani neredeyse 20 yıl sonunda bir meslek edindirilebiliyor..

Ve, belki nice iyi bir Tabip olma potansiyeline sahip gencimiz sırf İntegrali, Trigonometriyi vs yapamadığı için Tabip olamamış; nice Sanatçı, Şair, Yazar, Edebiyatçı potansiyeline sahip genç Platon’u Aristo’yu, veya Kemalist yalanlarla dolu yakın tarihi vs öğrenmeyi sevmediği ve beceremedigi için Edebiyatçı olamamış; belki nice iyi bir Psikolog Sosyolog olma potansiyelindeki genç Ali Suavi, Tevfik Fikret, Turgut Uyar vs gibi üç beş karakter yoksunu sapkını yeterince öğrenemediği bellemedigi için..

Kuvvesinin fiile geçişine muvaffak olamamış, kabiliyetini yeteneğini görememiş veya köreltmiştir.

Böylece nesiller hem dini hem dünyevi cihetten ziyan olmuşlardır..

Bir eğitim öğretim sistemi düşünün, çocuğun ömründen yaklaşık 20 yılı çalmadan herhangi bir meslek edindiremiyor? Ve çocuk gündüz okula, okul çıkışı kursa, haftasonu dersaneye, liseden mezun olunca da tam zamanlı dersaneye giderek zar zor bir üniversite kazanabiliyor? Haftada 5 gün 8’er saatlik okul süresinin dışındaki her takviye ve ekleme sadece bohçanın yamaları değil mi bu durumda? Okulda çocuğu 8 saat alıkoyuyorsan; daha ne diye çıkışta Kurs var? Dersaneler niye var? İkinci öğretimler niye var? Özel üniversiteler vs niye var? Temel liseler özel okullar niye var? Zengin okusun fakir okumasın, öyle mi? İnsanın beyni yanar biraz düşününce? Herkes merak ediyor; okuldaki günlük 8 saat ne işe yarar? Neredeyse annesinin kucağından meme emmekteyken adeta kolundan tutulup çekilip alınan ve Kemalist ideoloji tornasına yani zorunlu eğitim öğretime tabi tutulan çocuk yaklasık 20 sene sonra ancak bir mesleğe sahip olabiliyor veya olamıyor. Bu nasıl bir zulümdür? Her gelen iktidar ve iktidarlarda da her gelen bakan ile dostlar alışverişte görsün kaabilinden sürekli değişiklikler.. Yamalı Bohça ve Yap Boz tahtası bir eğitim öğretim sistemi..

Üniversitedeki lisans bittiğinde yüksek lisans ve doktora yapmak.. Orası da ayrı bir zırvalık. Tamamen dikkat ve zekâ ölçer türden bir ales sınavı ve yabancı dil şartı.. Yahu insan bu, bir iki saatlik ve telafisi tekrarı olmayan bir sınavda kişisel veya çevresel etkenlerle olumsuz bir psikoloji veya tıbbi durum sebebiyle o an için başaramayabilir yani. Bu mudur adaletli seçim? Ya ingilizce? O ne alaka ki? Misal Osmanlı tarihinde ve Süleyman asrında akademik ilerleme için uğraşan bir tarihçi, İngiliz kafirinin dilini ileri derecede bilmez ve yeterlik sınavından geçemezse çuvallıyor.. Macarca, Almanca, Fransızca, Sırpça, Bulgarca vs her biri bir şekilde işe yarayabilir o dönem tarihi için. Ayrıca bu ülkelerdeki arşivlerde alakalı büyük miktarlarda vesika vardır. En son lazım olabilecek dil ingilizcedir belki.. Bir İngiliz için, İngiliz tarihine dair akademik kariyer yapma şartları arasına Osmanlıcayı Türkçeyi bilmeyi şart koşsalar bunu büyük bir hakaret ve işgal sayar!


Levent AKINCI

Üstün Dökmen’e Cevap