Kategoriler
Güncel

Tarih Masalı

Bereketli hilalin tam göbeğinde yer alan Göbeklitepe kalıntıları ile bize ilkokuldan beri öğretilen tarih ve tarih öncesi zaman şeridindeki yazı öncesi taş devirlerinin yerini geriye doğru kaydırmak ve erkene çekmek zorunda kaldılar. Yani Paleolitik, Mezolitik, Neolitik çağ vs diye yapılan tasniflerin bir yerde hepsi iflas etmiş oldu.. Bir tek keşifle oldu bu. Demek ki bir tane daha olsa ve bir daha ve bir daha.. Kaç defa yap boz yaparlar bilemem artık.. Ki, kaçınılmaz akıbet..

Hani insanlık tarihinin güya %99’unu oluşturuyormuş ya Paleolitik devir (!). Ve bu Kaba Taş devri günümüzden 12.000 yıl önce sona ermişmiş ya (!)..

Güya neandarttan bozma veya kuzen olan ilkel kaba taş devri mağara homo sapienslerinin(?) hiç de öyle ilkel ve kaba olmadığı isbatlandı Göbeklitepe ile!

Geçenlerde haşa ‘tarihte Musa Peygamber diye biri yok’ diyen bir profesöre cevaben yazdığım, ve Firavunlar Mısırı’nın acı gerçekleri yazmadığını ve Anadolu Hitit krallığının ise aksine dürüst olduğunu anlattığım ‘Ateist Celal Şengör’e Reddiye’ başlıklı makalede de belirttigim gibi;

Tarih ilminde bir sabitler vardır bir de değişkenler. Değişkenler iddia ettikleri gibi biz dindarları korkutmuyor bilakis sabitler gibi sevindiriyor ve yeni bilgiler hep o ateistleri panikletiyor.. Çünkü her keşifte yeniden tasnif ve dizayna gitmek zorunda kalıyorlar çarpık tarih bilgilerini, yap boz tahtası gibi.. Bu yap boz işinde de en çok da emin olmadığı hatta hiç bir malumatı olmadığı konularda evvelce iddialı konuşanlar katmerli rezil ve zelil oluyor..

Evet, Göbeklitepe ile birlikte bilinenden çok daha erken devirlerde derinlik sahibi insanların ve kültürlerin var olduğu isbatlandı. Yani bu gidişle yok efenim neandart insanı, yok homo erectus, yok homo sapiens vs tarifler de, yok efenim paleolitik dönem yok mezolitik dönem yok neolitik dönem vs.. Hepsi de ellerinde patlayacak evrimci ateist güruhun..

Göbeklitepe’ye dönersek; orası bir mabed miydi, astronomik veya zoolojik bir araştırma merkezi miydi, bir tür okul muydu, bunlar esasen çözülemedi ise de, bazı konularda Sümerperestlik yapanların ve Taş devricilerin pabucu dama atıldığı gibi, tarih biliminin sabitleri olduğu gibi değişkenleri de olduğunu unutan veya gözardı edenler de apışıp kaldı. İlkel dedikleri bir devrin insanlarının hiç de öyle ilkel olmadığı ortaya çıktı. Rezil oldular.

Velhasıl; Boğazköy, Göbeklitepe.. Köyler, Sehirler, Tepeler düşüyor yavaş yavaş.. Sıkışınca helvadan putunu yiyen ateist bilimperestler de görüyor bu verilerin aleyhlerine olduğunu.. Alın işte iki misal;

Hitit tabletleri ile Mısır’ın yalanları netleşmiş oldu. Kadeş savaşına dair anlatılan Mısır zaferi fos çıktı..

Göbeklitepe’nin keşfiyle Paleolitik dönemin bu güne kadar söyledikleri tarihlerden çok daha önce sona erdiğini söylemek zorunda kaldılar..

Daha neler görülecek kim bilir.. Kur’an için eskinin kafirleri gibi haşa ‘eskilerin masalları’ diyen laik ateist küffâr; tarihi, arkeolojik ve paleontolojik çalışmalar arttıkça ve yani eskilerin keşfiyle trajikomik durumlara düşüyor ve daha da düşecekler vesselâm..

Ellerindeki çarpık ve denizde damla tarih bilgilerinin dinler tarihine ve insanlığa dair her şeyi içerdiğini ve açıkladığını zannederek küstah küstah konuşan bir kısım sözde bilim adamları, uyuklayan fili görünce dağ tepe zanneden fare gibiler. Zavallılar!

Boğazköy, Göbeklitepe, Kültepe
Arının meftun olduğu güldür
Sinek için sidik göldür
Fare için fil tepe

Ateist Celal Şengör’e Reddiye

Levent AKINCI


Resim; Vikipedia