Dünyadaki hangi dine ve ideolojiye bakarsan bak, vicdan ve akıl sahibi isen en nihayetinde şu sözümüze geleceksin;
“BİLÂTEŞBÎH, SADECE İKİ YOL TUTARLIDIR: YA TASTAMAM HÜKÜMLERİNE ŞERİATINA TABİ OLARAK İSLAM OLMAK; YA DA ATEİST ANARŞİST OLMAK.. HEM DE HİÇ BİR İNANÇ AHLAK HUKUK TANIMAYAN SALT BİR ANARŞİ.. YANİ; YA ZİRVE, YA DİP.. ARADAKİ TÜM DİN VE İDEOLOJİLER, EKOLLER, AKIMLAR, REJİMLER; HEPSİ DE BİR ŞEKİLDE TUTARSIZDIR.. YA TASTAMAM İMAN, YA TASTAMAM İNKAR. ARADA DEREDE OLANLAR SADECE ÇELİŞKİLİDİR VE ALDATICIDIR”
https://www.ayncalut.com/ideolojiler-ve-sinema/?amp Bu makalemizin son tarafında dile getirdiğimiz hakikati de tekrarda fayda var;
Müslümanların sabit, değişmez ve ilahi olan, tabiri caizse anayasa-töre-racon-nomos’ları yani ‘Şeriat’ları vardır.
Diğerlerinin ahlak ve hukuk kaideleri ise ne sabittir ne de ilahidir. Sözgelimi Demokrasi’ye göre referandumda halkın veya meclislerde mebusların “çoğunluğu” ne derse o iyi-doğru-güzel kabul edilir.
Misal, “Çoğunluk”, bir kısım cinsel sapıklıklar için, sapkınlık ve suç olarak sayılmaktan çıkartılsın dese, o sapıklıklar meşru olarak görülür artık!..
Hakeza diğer meseleler. Kime göre neye göre? İyi veya kötü, güzel veya çirkin, suçlu veya suçsuz, yasal veya yasak, patolojik veya sağlıklı, normal veya anormal. . Tabiri caizse, kime göre neye göre, ve neden ve nasıl? Bu sualler karşısında bütün bu küfür din ve ideolojileri hep “Batıl” ve “Beşer” ürünü izafi ve değişken cevaplar ile apışıp kalmaktadır..
Ya kendileri de herkes gibi mahluk olan bir kısım Komünist veya Faşist diktatörlerin veya Kralların nefsine hevasına göre, ya bir Demokratik Oligarşik vs diktaya göre belirlenen tuğyani kurallar ilkeler..
Neticede hepsinde de “insandır insan için hüküm kural koyucu”. Yani İslam dışında diğer din ve ideolojilerin hepsinde de bir şekilde “Kulun Kula Kulluğu” esastır. Çünkü kimi Hüküm koyucu kabul edersen onu Rabb edinmiş olursun..
Hiç bir kural tanımam diyen Anarşist Antisosyal türler ise zaten doğrudan kendi “Hevalarını” Ilah edinmişlerdir ve onlardan her şey beklenir. Çünkü inandıkları veya tabi oldukları hiç bir şey yok!”
Şunu da unutma arkadaş; neredeyse bütün ideolojiler insanlığa üç sloganla sokulur, bizdeki İttihat Terakki zındıkları da Halife’ye karşı o üç sözü bayraklaştırmışlardı; “Hürriyet-Müsavât-Uhuvvet” yani “Özgürlük-Eşitlik-Kardeşlik”.
Laiklik dininin kutsal olayı yani Fransız Devrimi sırasında ortaya atılmış bir Tapınakçı sloganı olan “Liberté, Égalité, Fraternité”..
“Neye göre, neden, ve nasıl?” sualleriyle ipliği pazara çıkan bir şeytanlık da burada var. İçini neyle doldurursan o olan, nereye çeksen oraya gelen yuvarlak genel kavramlar bunlar. Küffar elinde ise her zaman ifsad edici şeytâni şekillere bürünen üç mefhum yani..
Levent AKINCI